Unutulmaya yüz tutmuş sanat dallarını yeniden gün yüzüne çıkartan KO-MEK binlerce yıllık marküteri sanatı için yeni ustalar yetiştiriyor.
Unutulmaya yüz tutmuş binlerce yıllık kültürel miraslarımızı yeniden gün yüzüne çıkartarak gelecek nesillere aktaracak ustalar yetiştiren KO-MEK şimdi de marküteri sanatını geleceğe taşıyacak ustalar yetiştiriyor. Oldukça zahmetli ve vakit isteyen bu sanatın yeniden hak ettiği değeri kazanmasını amaçlayan KO-MEK, İlimtepe Kurs Merkezinde açmış olduğu marküteri kursuyla eğitimlere başladı. Oldukça ilgi gören marküteri kursuna katılan kursiyerlerin kimi yeni bir meslek edinmek için geliyor kimisi de grafik tasarım mezunu olan Cerensu Yılmaz gibi mesleğine el becerisi kazandırıp, uygulamada daha iyi işler yapabilmek için KO-MEK’i tercih ediyor.
ASIRLAR ÖTESİNDEN GELEN EŞŞİZ BİR SANAT
Marküteri muhtelif renklerden oluşan ahşap ve ahşap kaplamaların el ustalığı sayesinde aletlerle kesilerek hiçbir katkı maddesi ve boya kullanılmadan yapılan ahşap oyma sanatıdır. Marküteri sanatı tarih dönemlerinde ilk kez Mısırlılar tarafından uygulanmıştır. Estetik, zarafet ve stil olarak beğeni kazanan sanatta ilerleyen akımlar çoğalarak ilk zamanda yapılan eserler karşısında önemini kaybeden sanatlardan biri olmuştur. Marküteri sanatı 20. yüzyıla gelindiğinde duraklamaya girerek sadece bu işe gönül vermiş bazı önemli sanatçılar tarafından devam edilmiştir.
OSMANLI’DA ZİRVE YAPTI
Osmanlı’da bu sanat Fatih Sultan Mehmet zamanında icra edilerek bazı saray ve kasırlarda zamanın ustaları tarafından uygulanmıştır. Fatih Sultan Mehmet Han tarafından önemsenerek geliştirilen bu sanat zaman geçtikçe unutulmaya yüz tutmuş ve çok azalan sanatlar arasına girmiştir. Marküteri herkes tarafından kendine özel yapılan sanat olmuş, bir ikincisinin tekrarı mümkün değildir. Özellik ahşap desenlerinin değişmesinden ötürü aynı desenin tutturulması oldukça zordur. Dolayısıyla Marküteri sanatındaki eserlerin sahibi olmak şimdilerde ayrıcalık taşımaktadır.
İLK KEZ İLİMTEPE MERKEZ CAMİİNDE UYGULANDI
Günümüzde maliyeti oldukça yüksek olan marküteri sanatının yapımı saray restoreleri gibi mekânlarda uygulanıyor. Marküteri sadece kuru zeminlerde uygulanan bir çalışmadır. Islak zeminde uygulanması çok sağlıklı neticeler vermez. Genelde sandık, yemek odası, yatak odası, sehpalar üzerine uygulanan ahşap tekniklerinden biridir. Oldukça özel olan bu sanatı ilimizde uygulayan Adil Fikret Togaç şimdiye kadar hiçbir camide uygulanmayan bu sanatı İlimtepe Merkez Camiinin kolonlarında uygulayarak bir ilki gerçekleştirmiş oldu. Marküteri sanatının bir saray sanatı olduğunu ifade eden Adil Fikret Togaç, “İslami motifler üzerine işlenen bu kaplamalarda yaklaşık 4 bin parça kullanılıyor. birçok aşamadan geçen bu sanat eserini ilk kez İlimtepe Merkez Camiinde kullanarak bir ilki gerçekleştirmiş olduk” dedi.
GELECEĞE ESER BIRAKIYORUZ
İlmek ilmek işlenen bir sanat olan marküteri sanatı kursuna katılan İlimtepe KO-MEK kursiyerleri binlerce parçayı bir araya getirerek birbirinden özel sanat eserleri oluşturmak için harıl harıl çalışıyor. Mühendis olan ve aynı zamanda marküteri sanatına gönül veren Selin Mutlu, “Marküteri sanatını daha önce görmüştüm, zor ve sabır isteyen aynı zamanda teknik beceri isteyen bir kurs. KO-MEK sayesinde rahatlıkla öğrenebiliyoruz. Burada yaptığımız eserler hem bize bir anı olacak hem de sevdiklerimize eşsiz bir eser hediye etmiş olacağız” diyerek, KO-MEK’e teşekkür etti.
‘’53 YAŞINDA YENİ BİR MESLEK SAHİBİ OLDUM”
Bir diğer kursiyer Yılmaz Yılmaz ise “Bu sanatı ilk kez İlimtepe Merkez Camiinde gördüm. Zor bir sanat ama her işi uzmanından öğrenirseniz sabırlı ve dikkatli bir şekilde yapılacak bir sanat. Burada öğrendiklerimle Edirnekari diye tanımladığımız bir eser yapıyorum. Bizim için çok güzel bir eğitim oluyor. Ben 53 yaşından sonra KO-MEK sayesinde yeni bir meslek sahibi oldum. Herkes de buraya gelerek ilgi duyduğu meslekte eğitim alabilir” ifadesini kullandı.